Yönetici misiniz, Lider mi??
Yöneticilik ile Liderlik kavramlarının birbirlerinden farklı ama birbirlerini tamamlayan kavramlar olduğunu biliyoruz. Yöneticilik çoğu zaman verilmiş bir unvandan ibaret..Yani belirli bir birimi, şirketi hatta ülkeyi yönetmek için gücü elinde bulunduran otorite tarafından verilmiş bir görev…Liderlik ise ne yazık ki verilebilecek bir unvan değil, bir karakter. Çoğu zaman yöneticiler liderlik vasıflarına bakılarak seçilmezler, ama liderlik vasfı olan bir yönetici, yönettiği topluluğu aynı zamanda yönlendirir de. Bu konuda iki bakış var; yıllardır süregelen liderlik tanımında insanların takip ettiği kişi olarak gösterilen liderlik, yakın geçmişten bu yana kişileri doğru organize eden ve ortak hedef doğrultusunda organize ettiği kişilerle birlikte koşan olarak değerlendiriliyor…
Lider bir yöneticinin tartışmasız “örnek” yani “rol model” olması gerekli…
Söyledikleri dinlenen, yaptıkları yapılmaya çalışılan bir rol model. İş disiplini olmayan bir yöneticinin çalışanlarından disiplin beklemesi sadece iyi niyetle açıklanabilir 🙂 Katılımcı olduğu toplantılara sürekli geç gelen bir yönetici, kendi biriminde düzenlediği toplantıda artık otorite değildir. Benzer şekilde, yöneticinin mesai saatleri çalışanlarına göre daha esnek olabilir ancak bunu kullanmayıp mesai saati konusunda duyarlı ve disiplinli davranan, şirketin genel kurallarına uyacak şekilde mesaiye gelen bir yöneticinin ekibinde mesaiye geç kalan çalışan pek azdır.
Yöneticinin lider olabilmesi için dikkat etmesi gereken bir diğer konu, çalışanlarına eşit mesafede bulunmadır. Lider yönetici, bir elipsin değil de bir dairenin merkezinde ise, olası çatışmaları yönetirken kurduğu zincirde zayıf halka bırakmamış olur. Çalışanlarında objektif bakış ve eşit mesafe imajına sahip bir yönetici, liderlik için en zor elde edilen ama olmazsa olmazlardan güven verme karakteri kazanmış olur.
Belki de en önemlisi, ekibinde rol model olarak görülen bir lider yönetici, bu karakteriyle yeni liderler yaratmaktadır…