Araştırma-Geliştirme konusunun şirketler için önemini, organizasyondaki yerini, yöneticisinin özelliklerini daha önceki yazılarımda paylaşmıştım. Peki ya Ar-Ge çalışanları?? Özellikle teknoloji sektörlerinde boy gösteren şirketler için tartışmasız bir gerçek var; Ar-Ge’nin performansı şirketin kaderini çizer…Ar-Ge çalışanları şirket için belirleyici konumdadır. Peki Ar-Ge çalışanlarının performansını ne belirler??
Genel geçerli bir kural: takım ruhu kuvvetli olan ekipler iş hayatında başarıya en az bir adım daha yakındır. Ar-Ge’de de böyle mi?
Asosyal terimi, sosyal ifadesinin zıt anlamlısı olarak “sosyal olmayan insan davranışları sergileyen” olarak tanımlanıyor. Asosyal insan, toplum içine giremeyen veya girmeyi tercih etmeyen, insanlarla iletişim kurmaya öncelik vermeyen bireydir. Şimdi karşımıza iki soru çıkıyor: Ar-Ge’ciler asosyal midir? Eğer cevap evetse, Ar-Ge’ciler sosyal olmalı mıdır..?
Teknik alanlarda çalışıp gerçek anlamda Ar-Ge yapan şirketlerde, Ar-Ge mühendisinin birinci görevi araştırma yapmak, elde ettiği verilerle de geliştirmede bulunmaktır. Araştırma kısmı günümüzde internet gibi mucizevi bir araç sayesinde çok daha kolay. Ama yine de kütüphaneler, kitaplar, yayınlar, makaleler vb. birçok kaynak araştırmanın temelini oluşturuyor. Bu bağlamda araştırma genel olarak bireysel bir faaliyet gibi değerlendirilebilir. Geliştirme kısmına gelince, tasarımlarda bireysel çalışmak mümkün, ancak hiçbir geliştirme faaliyeti satınalmacılarla, testçilerle, mekanikçilerle, grafikerlerle ve sektöre göre daha bir çok farklı departmanla iletişime geçmeden tamamlanamaz..! Yine de özellikle konsantrasyon ve kesintisiz çalışma gerektiren bir Ar-Ge faaliyeti, kişinin çevresiyle iletişim kurmadan saatler, hatta bazen günler geçirmesine neden olabilir…ve bu tarz zamanla alışkanlığa ve bir davranış özelliği olmaya dönüşebilir. Bunu yönettiğim ekiplerde sıkça gözlemlediğimi söyleyebilirim.
İş ortamındaki iletişim yeteneği, her zaman ve yüzde yüz geçerli bir kural olmamakla birlikte aslında gündelik yaşamdaki iletişim yeteneği ile paraleldir. Kendi departmanındaki veya başka departmandaki bir iş arkadaşından talepte bulunacak olan Ar-Ge’ci, eğer sosyal yapıdaysa bunu muhabbet etmek veya paylaşımda bulunmak için bir fırsat olarak görürken asosyal yapıdaki mühendis bundan kaçmak için türlü yöntemler düşünür, ve genelde konuyu bir e-posta atarak kapatmaya çalışır.
İş hayatında paylaşımda bulunmayan veya toplum içinde yer almaya çalışmayan Ar-Ge’ci, genel olarak özel hayatında da bunu sürdürür, veya tam tersi olarak gündelik hayatında asosyal bir hayatı benimsemiş olan bir birey genel olarak iş ortamında da iletişimden kaçınan bir davranış sergiler. Oysa toplumun içinde olmayı seven, iş veya özel arkadaşlarıyla sosyal aktivitelerde bulunmaktan zevk alan bir Ar-Ge’ci için iş daha keyiflidir. Bazen iş ortamını da sosyalleşmek için kullanmayı, ben özellikle tavsiye ediyorum 🙂
Ar-Ge yapan mühendislerin, satış, pazarlama, halkla ilişkiler, kurumsal iletişim gibi bölümlerde çalışanlar kadar sosyal olma mecburiyeti olmadığı kesin.. ama özellikle takım ruhu ile başarı hedefleyen Ar-Ge ekiplerinde sosyalliğin pozitif performans sağladığı yadsınamaz. Ancak çalışan için opsiyonel olan sosyallik özelliği Ar-Ge yöneticisi için olmazsa olmaz, standart ve mecburi bir donanımdır 🙂